Rengi zümrüt gibi dağlar ovalar
Eşi yoktur gecenin gündüzünün
Fâriğ olmam sizden ey hâtıralar
İşte ney işte keman
Tâ o günün karşımızda nağmeleri
Sıralar sıralar sıralar
Konuşurdu ruhlarımız derinden
O mehtâbın sırlarından dilinden
Raks ederdi sanki yıldız yerinden
Aşkımızın o kudretli elinden
Lâyık diye rüzgâr bile inlerdi
Terennümü bazan da dinlerdi
Ayrılmayız biz tabiat elinden
Naz etmez o erenlere ezelden